13 Ekim 2012 Cumartesi

Yaratıcılıkta sınır yok...

Ek besinlere başlamanın bende yarattığı stress çok kötüydü...
Oğlumcuma neyi nasıl yediricem diye düşünürken en basit olarak gördüğüm ıspanak, patates ve havuçtan oluşan sebze çorbası çok büyük keyifle yediğimiz karışımlardan oldu... Ama ıspanak oğluma alerji yaptı... Ispanakı şimdilik listemizden çıkarttık yerine hazır yeni çıkmışken kerevizi ekledik ve oğlumcumun damak tadına göre sebze çorbamızı yaptık...
1 küçük kereviz
1 küçük patates
1/2 havuç
Azıcık kıyma
Bir tutam muskat

Çınar kabız olduğu için de bağırsaklarını çalıştıran besinleri değişik şekillerde verme yolları ararken de kayısılı bir muhallebi uydurdum...
6-8 adet günkurusu kayısı
1 1/2 su bardağı su ( bebeğim küçük olduğu için süt kullanmadım ama kullanılabilir)
1 çorba kaşığı irmik
Kayısılar suyun içine atılır, bir süre kaynadıktan sonra irmik sürekli karıştırılarak ilave edilir. Blendırdan geçirilerek servise hazır hale getirilir.

Kahvaltı yemeyen ve su içmeyen oğlum suyu kaşıkla verince bayılarak içti. Kahvaltıyı da bulamaç haline getirmeden ayrı ayrı verince (tabii gene kaşıkla) çok sevdi. Kahvaltı için de erik marmelatı yaptım oğluma.
750 gr Mürdüm eriği
4 adet irice en tatlısından elma
2 Çay kaşığı limon
Eriklerin çekirdekleri çkıkartılır tencereye konur. Elmalar çekirdekleri ve sapları çıkartılıp güzelce sirkeli su ile yıkandıktan sonra katı meyve sıkacağı ile sıkılır (yaklaşık 3 subardağı). Elmaların suyu ve çıkan püresi eriklerin üzerine konularak suyu çekene kadar kaynatılır. Blendırdan geçirilerek kavanozlara koymaya hazır hale getirilir.

Anne olunca ne kadar yaratıcı olabileceğimi de anlamaya başladım...
Ek besin olayı gerçekten zor iş onu bilir onu söylerim...

2 Ekim 2012 Salı

Yarım Sene

İşte 6 aylık olduk... Hem ben hem oğlum...
Ben anne olmaya çalıştım, elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışarak...

Çınar' ın tutma, yakalama kabiliyeti oldukça arttı. Saçlarıma yapıştı mı bir güzel yoluyor :) Çok mutlu olduğu zamanlar ağzını açarak yüzümü tutup yapışıyor, sanırım bu onun öpmesi... Çok güleç bir çocuk, sevilmeye bayılıyor, çok fazla gıdıklanıyor ve kahkaha atmaya başladı mı bitmek bilmiyor :) Bana benzemiş maymun... Sıkılınca yanında değilsek hemen kendini numaradan öksürtmeye başlıyor. Kucağa alınınca da gülmeye başlıyor komik oğlum benim...

Son iki haftadır emzirirken elini yüzüme götürüp beni seviyor ve sonra kahkaha atmaya başlıyor... Mutluluk bu...

Ayak parmaklarını emmeye başladı ve çok keyif aldığı her halinden belli...

Son 1 haftadır uyku düzeni şaşmıştı, çok uykusu geldiği halde uyumamakta direniyor... Sanırım biraz sabır ve kararlılıkla tekrar düzene giriyor gibi... Uyku arkadaşı olarak kuzenlerinin gönderdiği oyuncağa bayılıyor. Genelde onunla uyuyor. Tabii bir de emziğimiz var...

İpek Böcüğümü ve Serdar dedesini ayrı bir seviyor. Onlara hemen sarılmaya çalışıyor...

Ek besinlere zaten 5. ayda ufaktan başlamıştık, 6 aylık olmakla beraber tamamen menü olarak ek besin vermeye başladık. Kaşık elimdeyken elimi tutup kaşığı ağzına sokmaya çalışıyor ya da elindeki kaşığı ağzına sokmaya çalışıyor :)

Artık daha destekle oturuyor uzanıp oyuncaklarını almaya çalışıyor... Henüz emeklemiyor ama geri ve ileri çok güzel sürünüyor...

Dün ilk defa sırt üstü döndükten sonra tekrar yüzüstü döndün :) Bunu yapınca da dönüp bana bakıp güldün :) Eğlenceli oğlum benim...

Arada 'ANNE' demeye başladın :) Önceleri sadece ağşarken söylüyodun ama artık konuşurken de söylüyorsun :) Tabii çok ama çok mutluyum bu durumdan :)

Binlerce kez bizi seçtiğin için teşekkür ederim oğlumcum... Ve binlerce kez şükürler olsun...


20 Eylül 2012 Perşembe

Melek Bebek Olsun Diye...

Çınar gerçekten bir melek bebek!!!

Hamileliğimde okuduğum kitaplar ve İpek Böcüğüm büyürken ablamın yaptıkları sayesinde edindiğim bilgilerle bebeğim sakin ve huzurlu olsun diye çok uğraştım...
İlk önce müzik dinleyebildiğim heryerde Mama Africa ve klasik müzik özellikle de Mozart ve Bach dinledim... Akşamları saat 21:00 itibari ile bebeğime kulaklıklar ile gene müzik dinlettim. Araştırmalarıma göre bebeğimin zihin gelişimi için en faydalı olan klasik müzikler Mozart ve Bach...
Bunun sonucu olarak da Çınar doğduğundan beri 21:00 - 21:30 arası gece uykusuna yatıyor. Doğduğundan beri de her uyku vaktinde özellikle geceleri hamileyken dinlediğim müzikleri dinliyor ve de çok keyif aldığı belli...

Banyoyu sevmesi için de bir rutin izledim... Öncelikle banyo zamanı için eğlencelibir kaç şarkı söyledim, içlerinden Çınar'ın eğlendiğini belli ettiği şarkıyı rutin banyo şarkımız yaptım... Çınar yeni doğduğu zamanlar facebookta paylaşılan bir banyo videosundan esinlenerek suyu yüzünde yavaş yavaş gezdirdim ve çok sakinleşip huzurlu olduğunu gördüm. Suyu onu ürkütmeyecek şekilde sakin sakin dökerken şarkımızı sürekli söyledim. Banyo bitince suyun içinde 5 dakika kadar yatırarak beklettim ki, sadece hızla yıkanıp çıkmayı değil keyif almayı da öğrensin diye...
Şuanda 5 ay 2 hafta 4 günlük ve banyo şarkımızı söylediğimde kahkahalarla gülmeye başlıyor ve bugüne kadar hiç ağlayarak banyo yapmadık...

Her zaman Çınar'ı anlamaya çalıştım... Hareketlerini gözlemleyip ne isteyip istemediğini anlamaya çalıştım. İstemediği şeyleri yapması için zorlamayıp zamana bıraktım.
Mesela daha Çınar 2 aylıkken gittiğim uyku eğitimi seminerinde edindiğim bilgileri Çınar 3 ayını doldurunca uygulamak istedim. Gündüz yatağına bırakıp kendi kendine uyuması için uğraştım. Ama olmadı. 1 saat uğraştım uyumadı daha agresif oldu. Kucakladım ona herzaman yanında olduğumu, istemediği sürece ayrı yatmayacağımızı ve istediği zaman kucağıma alacağımı anlattım.. Çok değil ertesi gece, hergece emzirirken uyuyakalan oğlumcum, emzirme bitince kucağımda çok ağladı ve koltuğa yatırınca sakinleşti, elimi tuttu ve uyudu meleğim benim... Birkaç gece kendi kendine uyuduktan sonra bir gece de ben yanına yatınca uyandı ve tekrar uyumak bilmedi... Yatağına yatırıp acaba yanlız mı yatmak istiyor diye düşündüm ve bingo!!! Oğlumcum 3 ay 1 haftalıkken kendi yatağında ve kendi kendine uyumaya başladı...
Bebekler düzen sever ve düzenleri bozulunca her birey gibi şaşırırlar. Uykusu ve banyosu benim için herzaman önemli oldu. Misafirlikteyken bile oğlumu mutlaka yıkadım ve uyuku saatini geçirmeden yatırdım... Malum bebekler için düzenli uyku mutluluk kaynağı...

Hergün mutlaka oğlumu dışarı çıkartıp hava aldırdım. Beraber yürüyüşler yaptık...

Ekbesinlere 5 aylıkken başladık. Anne sütü kabızlığı vardı, armut, kayısı ve kabak ile başladık. Gene babağimi dinleyerek, istemediğinde zorlamayarak ve kesinlikle bunu sever bunu sevmez yer  yemez diye düşünmeden tamamen nötr düşüncelerle besinleri verdim... Sonuç armut, kayısı, kabak, havuc, yoğurt, elma şimdiye kadar verdiklerim ve yemediği yok benim bebeğimin...

Çınar'ım mutlu, sağlıklı, iletişim kurabilen bir bebek... Mutlaka kendi yapısında melek bebek olmak için birşeyler vardı ama benim payımın da hiç olmadığını kesinlikle düşünmüyorum. Özünde bebeğinizi ne kadar anlar ve isteklerine cevap verirseniz bebeğiniz de size o kadar anlayışlı olur bence...



19 Eylül 2012 Çarşamba

Endişe bulutu...

Lise zamanlarından beri İstiklal Caddesine gidip dolaşma, oralarda vakit geçirme fikrinden hep ürkmüşümdür... Oranın kalabalığı, insanların birbirine yolvermemesi, aralardan derelerden yürümek, hele ki acelem varsa... Hep kaçmışımdır... Mümkün olduğunca gideceğim yere en yakın otoparka araba park edilir, mümkün olduğunca kısa mesafe yürünür.

Gel gör ki kader Taksim'de çalışmamı uygun gördü, tabii ben gene de mümkün olduğunca kaçtım İstiklal'den...

Bugün zorunlu olarak İstiklal'de yürüdüm... Neredeyse 6 aydır adım bile atmamıştım... Ama ülkece son günlerde yaşadığımız patlama, tecavüz, saldırı gibi haberler beni o kadar germiş ki anlatamam...
Herkese potansiyel tecavüzcü, canlı bomba muamelesi yaparak, insanlardan kaçarak (tabii malum kalabalığından ne kadar mükünse) yürüdüm... Kocamla oğlumcum da benim yanıma geleceklerdi, tabii ben o gerginlikle eşime 50 kere "dikkatli ol" diye tembihleyip 50 kere de aramışımdır herhalde...
Anne olunca annelerimizi anlamak böyle birşey demek ki...

Oğlumcum ve İpek böceğim başta olmak üzere bütün miniklerimizin gelecekleri hakkında öyle bir endişe bulutu var ki etrafımda, bazen nefes alamıyorum...

Arkadaşlık konusunda ben çok şanslıydım... En kötü günlerimi paylaşabileceğim, dostum diyebileceğim arkadaşlıklarım var... Çınar ve İpek te en az bizim kadar şanslı olur umarım...

Her şehit haberinde oğluma sımsıkı sarılıyorum ve onun kaybını yaşamamak için dua ediyorum. Hiçbir anne evlat acısı yaşamasın artık!!!

Allahım bütün miniklerimizin karşısına iyi insanlar çıkarsın inşallah... Çocuklarımızın mutlu bir ülkede, mutlu bir hayat sürmesi mümkün olur umarım...

1 Eylül 2012 Cumartesi

5. AY

OĞLUMCUMMM,
Evet bugün tam 5 aylık oldun :) Ve biz bu 5 ay boyunca hergün kimbilir kaç kere Allaha şükrettik seni bize verdiği için... Ve de kimbilir kaç kere sen bizi seçtiğin için şükrettik ve sana teşekkür ettik...

5. ay içerisinde olan değişikliklerini sıralıyalım; ayaklarını iyice keşfettin, tutuyorsun, üstündeki örtüyü atmak için kullanıyorsun, bizi uyandırmak için kullanıyorsun :)
İyice dillendin, kendince sürekli birşeyler anlatıp duruyorsun...
Oturmaya çalışıyorsun, ellerinden tutunca önce oturup hemen arkasından ayağakalkmaya çalışıyorsun, çok ta güzel basıyorsun poğaçalarını :) koltuğuna koyunca gayet keyifli oturuyorsun...
Oyun halındaki maymun ve filim fonksiyonlarını keşfettin... Maymuna vurunca ses çıktığını, fili çekince ses çıktığını öğrendin... Bir de dino var ona da vurup ses çıkartıyorsun...
Boyun uzadığı için seni artık küvetinde değil de banyo küvetinde yıkıyoruz...


Bazen kendine kendine uyumak istiyorsun, bazen de yanına yatmamızı ve pışpışlamamızı istiyorsun... Nerede yatmak istediğini, ne tarafa dönmek istediğini ve bizi yanında isteyip istemediğini çok güzel anlatıyorsun :) Çok uykun geldiğinde hiç konfor aramadan her yerde uyuyabiliyorsun :)
Gece uykuların gayet güzel... Doğduğundan beri bu beni çok mutlu ediyor. Hele son zamanlarda sabah 6:00 6:30 gibi uyanıyorsun emzirdikten sonra bir daha uyuyup 8:30 9:00 gibi kalkıyorsun... bu nazar boncuğu isteyen, her annenin hayalini kurduğu bir uyku düzeni :) Teşekkür ederim oğlumcum...

Hamileyken sana sürekli klasik müzik ve teyzenin İpek'e dinlettiği Mama Afrika ninnilerini dinlettim, şimdi de bunları çok seviyorsun. Dinlerken sakinleşip uyuyorsun :) Ayrıca Sertab Erener'in Dım Dım şarkısı ile Fış Fış Kayıkçıyı çok seviyorsun ve bunlarda dans etmeye bayılıyorsun :)

Hep en az bu kadar neşeli olursun inşallah Aslan Parçam :)

23 Ağustos 2012 Perşembe

En Mutlu Bayram İlk Bayram...

Bayramları her zaman çok sevmişimdir.

Bayram rutini olarak anneannende teyzenlerle beraber kahvaltı, büyükanneyi ziyaret (gene ailecek) ardından babanneni ziyaretle gün biter. İstanbulda olan akrabalar sıraya konarak diğer günler gidilmeye çalışılır...

Yıllardır bizim yaşadığımız aksilikler ve bebek sahibi olamamamız sonucu her ailecek toplantıda ya da gittiğimiz her ziyarette hüzünleniyorduk. Herkes belki teselli etmek, belki umutlandırmak, belki iyi niyet göstergesi olarak "bir dahaki bayramda siz de bebeğinizle olursunuz", "sizin de çocuklarınız olsun da ziyarete gelsin elinizi öpsün" vb. birsürü şey söylerlerdi... Ve her toplantının arkası benim ağlama krizlerim babanın da beni teselli etme çabalarıyla sonlanırdı :(

Ama Allahıma binlerce kez şükürler olsun ki bu bayram sen bizimleydin :) Ve bizim en mutlu bayramımızdı...
Sana bayramlık kıyafet aldık... çok ama çok tatlı oldun :) Bayram sabahı senin sesinle uyanıp yanına geldik ve gülücüklerinle karşılaştık...
İlk bayramlaşma anneannenlerde, teyzenlerle beraber sabah kahvaltısı aile saadeti içinde :) tabii ilk mendilin ve harçliklarında teyzenlerle anneannenlerden... Dünya güzeli kuzenin İpek ( benim böcüğüm) her zamanki gibi seni sevip durdu :) Çınay Çınay diye peşinde gezip duruyor :)
Bizim için en mutlu bayram bu bayramdı...
Biz de bir aile olarak büyüklerimizle bayramlaşmaya gittik ve o üzücü geyiklere maruz kalmak zorunda kalmadık...

Seni bize verdiği için hergün kaç defa şükür ettiğimi bilmiyorum, kesinlikle ne kadar şükretsem az olduğuna inanıyorum...



4 Ağustos 2012 Cumartesi

8 YIL 4 AY

1 Ağustos 2004 te aile olmak için ilk adımımızı atmıştık... 3 yıl sonra artık bir de bebeğimiz olsun ailemizde diye planlar yhayal kırıklığı apmaya başladık. 2007 yılından sonra her yıldönümümüzde "seneye bebeğimizle kutlarız inşallah" diyerek hayal kuruyorduk. Hayal kırıklığı ve umut dolu 5 yıldan sonra sonunda umutlarımız ve hayallerimiz gerçek oldu. 1 Ağustos 2012 de evliliğimizin 8. bebeğimizin 4. ayını kutladık. 8 yıllık evliliğimizin en mutlu kutlamasıydı...
İyi ki ailemize katıldın bebeğim...

1 Ağustos 2012 Çarşamba

4. AY

Oğlumcum,
Ailemize katılalı 17 hafta oldu...
Aylık rutin kontrollerinde herşey çok yolunda. çok sağlıklı bir bebek, çok mutlu bir bebek, çok sosyal ve iyi iletişim kurabilen bebek... Evet doktorların senin hakkında bunları söylüyor ve biz bunları duydukça çok mutlu oluyoruz...
Geçen hafta dönmeye başladın... artık yüzüstü yatırdığımızda başını gayet iyi kaldırıyorsun, bacak hareketlerin çok kuvvetli. Hatta gövdeni kaldırabilsen emekleyeceğini düşünüyorum :)
Oyun halında sırtüstü yatarken kendini o kadar çok hareket ettiriyorsun ki kendini tamamen halıdan dışarı çıkartıyorsun :) Senin için bir de koltuk aldık, ilk koltuğun :) henüz çok oturamıyorsun ama doktorlarının tavsiyesiyle seni günde 3-5 dk oturtuyoruz, sen de hayatından gayet memnun görünüyorsun :)
Geceleri yatakta beraber yatarken gece bir anda ayaklarını karnımda bana dik bir şekilde yatarken buluyoruz seni. Neredeyse 270 derece dönüyorsun... Deli yatma huyun babana çekmiş sanırım...

Seni sürekli öpüyoruz ve sen de buna bayılıyorsun... öpülürken kahkahalar atıyorsun :)
Senin çıkarttığın sesleri taklit edip benzerlerini çıkarttığımızda da kahkahalar atıyorsun :)

Seninle beraber Mother&Baby dergisi Ağustos sayısına çıktık. Dergideki Anne Günlüğü bölümünde yeraldık... Senin fotoğrafların her zamanki sevimliliğinle çok güzel çıkmış... Sana hamileyken de Star Tv Anahaber de hamile pilatesi yaparken çıkmıştım... ünlü mü olacaksın acaba :)

İki hafta önce teyzen ve İpek ile beraber ikinci tatilimize Bodrum'a gittik. İlk uçak deneyimimizi yaşadık... Hepimiz aynı odada kaldık... Ben senin gece ağlama krizlerin tutarsa diye çok endişelenmiştim ama sen melek bebek olarak beni yormadın bebeğim :) bunun için sana çok teşekkür ederim :) İpek sen huzursuzlandığın zaman hemen "annesinin kollarında" diyerek sana ninni söyletti tabii kendine de :)) Sana ara ara gelip "çınay napıyosun" diye sordu, çok şekerdi :)) Havaalanında İpek böcüğü kendi babasıyla konuştuktan sonra oyuncak telefonunu senin yanağına dayayıp "Çınay baban arıyo konuş" dedi. Sanırım sen de İpek'i seviyorsun, yanına gelince hemen gülüyorsun :))
 İki sevimli böcüksünüz ve sizi çok seviyoruz...


14 Temmuz 2012 Cumartesi

Çııı 15 Haftalık

Aslan Parçası oğlum yarın tam 15 haftalık oluyorsun...

Biranda sanki kocaman oldun, hergün yenibirşey yapıyorsun...

Gülücüklerin kahkahaya dönüştü. Keyfin yerinde oldu mu saçma şeylere bile dakikalarca kahkahayla gülüyorsun....

Konuşmalara karşılık vermeye kendince birşeyler anlatmaya başladın. Geçen gün İpek bizdeyken birşeyşer söyledin. Ben de İpek'e ne söylediğini sordum hiç düşünmeden 'poposu acıyormuş' dedi. Gerçekten birbirinizi anladığınızı düşünüyorum. İkinci ayından beri anne sütü kabızlığı çekiyorsun. 3 günde bir fitil yardımıyla tuvaletini yapabiliyorsun. O gün de çok ıkınıyordun ben de hemen fitil verdim ve rahatladın :) Son üç gündür kendi kendine tuvaletini yapabiliyorsun, çok mutlu oluyorum. Sanırım bunda seni oturtmaya başlamamın etkisi var...

14. haftadan beri parmağını büyük bir iştahla emmeye başladın...

Doğduğundan beri sağ gözünde çapaklanma var ve artık doruk noktasına ulaştı. Doktorumuz çok güçlü bir bakteri olduğunu söyledi ve ilk antibiyotiğine başladık. Umarım hemen iyileşir...

Artık tanımadıklarını ya da hoşlanmadıklarını çok iyi ayrıyorsun... Taner amcanı görünce çığlık çığlığa ağlamaya başladın, arkasını dönünce hiç birşey olmamış gibi sustun :) Fehmi Dedeni de ilk önce yabancıladın...

Dudaklarınla farkında olmadab bırrr yapıyorsun, kendi kendine gülüyorsun sonra :) sana kırmızı balık ve kuzu kuzu me şarkılarını söylüyorum, bayılıyorsun... ilk kumaş kitabını ali babanın çiftliği adı altında hikayeler uydura uydura anlatıyorum, sen de bana birşeyler anlatıyorsun :)
Baban ve Teyzen biz oynayalım diye kartlar bastılar... onlarla ilgili birşeyler anlatarak kartları ve kitabı sana gösterdiğimde çok büyük bir ilgi ile bakıyorsun :)
Sertab Erner'in Dım Dım şarkısına bayılıyorsun, onun eşliğinde hergün dans ediyoruz. İpek te Teyze dım dım yapalım diyor :) onla da dans ediyoruz :)

Bayılıyorummmmmm





Benim için çok zor oldu ama 3 gecedir kendi yatağında yatıyorsun. Gece boyunca 4-5 arası sadece 1 kere kalkıyorsun, sabah 7:30 civarı tamamen uyanıyorsun... Sen kendi yatağında yatmaya hazırdın belli ki... Ama ben senin kokunu duymadan uyumak istemedim :( Ama senin birey olmaya başlaman için bunu yapmalıydım ve yaptım... ( gece uyanıp gelip seni koklayıp duruyorum :))

Seni çok seviyorum aslan parçam :)

1 Temmuz 2012 Pazar

Üç Aylık Dombilim

Canım oğlumcum,
tarih olarak üç ayı biraz geçtin ama seninle ilgilenmekten anca fırsat bulup yazabildim.
doğduğun zaman herkes sırayla bir ay geçsin değişir, kırkı çıksın değişir, üç ay olsun değişir gibi cümleler kurup durdular. Ama sen çok azimli çıkarak değişmedin bebeğim :)
Doğduğundan beri sen hep güzel uyudun, bir ara biz şapşal doktorun aklına uyarak uykunu bozduk ama sen gene de biz seni rahat bırakınca uyku düzenine dönmek için çok çaba sarfettin... Üçüncü ayına girdiğin ilk günler 'artık uyku eğitimine başlamalıyım kendi kendine uyumalısın' diye düşünürken bir gün benim bütün çabalarıma rağmen uyumayıp ağladın. en sonunda 'seni yatağına bırakıp biraz sakinleş' dedim ve sen söylene söylene uyudun :) çok şekerdin :) O günden beri de seni çok rahatsız eden bir durum olmadıkça gerçekten uykun gelince biraz pışpışlama, şşşşşşş sesi eşliğinde en fazla yarım saat içinde kendi kendine uyuyorsun. Ama uykun gelmezse uyumayı reddediyorsun. Erkenden uyu diye banyo saatini 19:30 olarak belirledim, normal şartlada 20:00 de sütünü içip uyursun diye program yapmıştım ama sen azimle 21:30 da uyuyorsun...
Doğduğun günden beri her huzursuz olduğunda baban ya da ben mutlaka elini tutuyoruz. Sanırım bu senin de hoşuna gidiyor, sıkı sıkı tutuyorsun sen de :) iyice derin uykuya dalınca bir gülücük atıp bırakıyorsun elimizi :)
Bu el tutma olayına kimin ihtiyacı var diye günlerce düşündüm. seninle olabilmek için çok uğraştık, ailemize katılmanı çok bekledik. Orada olduğunu ve iyi olduğunu bilmek benim ve baban için en büyük huzur :)
On iki haftalık olduğundan beri beşiğine sığmıyorsun. Yanımızda, koynumda yatıyorsun. Senin kokunu alarak uyumak, elini tutmak, her gözümü açtığımda seni görmek paha biçilemez oğlumcum :)
Geceleri uykudan uyanınca beni ya da babanı görünce bir gülücük atıyorsun. Sütünü içtikten sonra da eğer uykuya dalmadıysan (ki baban da uyandıysa seni çok özlediği için sürekli konuşup uykunun dağılmasını sağlıyor) gülücükler eşliğinde bize bakarak uykuya dalıyorsun :) Bizi bu kadar iyi tanıyıp gülücükler atmana bayılıyorum :)
Genelde mutlu bir bebek olduğunu düşünüyorum ve bunu devam ettirmek için elimden gelen herşeyi yapacağım oğlumcum :)
Sanırım dişlerin erken çıkacak çok fena salyan akıyor tatlım... bir de yavaş yavaş oturtmaya başladık seni. İlk önce pek hoşlanmadın ama gün geçtikçe sen de alışıyorsun :)
7.100 gr ve 63 cm sin. Teyzen ve İpek dombili Çınar diye şarkı söylüyorlar sana :) ipek senin ayaklarını coşkuyla poğça diyerek öpüp duruyor :) seni sevmeye bayılıyor, başka biri sevince de 'teyze ipek sevecek ama çı'yı' diye bana şikayet ediyor :) o da benim bitanecik Böcüğüm :)
ikinizi de çok seviyorum...


19 Haziran 2012 Salı

11. Hafta

Canım oğlummmm....
Artık 11 haftalık oldun... doğumundan beri düzenli olarak tutamadığım için üzgünüm ama uyanık olduğun heran seninle ilgilenmek uyuduğun heranda da enerjimi yeniden kazanmak için beslenerek ve yapmak zorunda olduğum işlerle ilgilenerek günler geçti...

Çok yakışıklı bir bebeksin tatlımmm... artık gülücüklerin arttı, babanla beni iyice tanıdığın için bize daha çok gülüyorsun. hele bi de uykudan uyandığında gülmen var ki gece, gündüz, saat farketmeden uyanıp bizi görünce gülüşüne bayılıyorum :) Son bir haftadır sabaha karşı uyandığında bizim yanımıza yatırıyoruz seni... senin kokunla uyumak bize o kadar iyi geliyor ki anlatamam bebeğim... hele bir de sabah uyandığımda bana gülerek bakarken karşımda görünce seni dünyalar benim oluyor oğlumcum... Bu kadar güleryüzlü olman beni çok mutlu ediyor çünkü mutlu bir bebek olduğunu düşünüyorum...

Ana kucağındaki ayna en sevdiğin oyuncak... 30 dk gibi bir süre hiç sıkılmadan ona bakarak (henüz farkında değilsin ama kendinle) konuşuyorsun... Bir de oyun halısındaki maymun var... gerçi sen daha maymunsun :)
Uyanık olduğun zamanlarda seni karşıma alıp kartlar gösteriyorum (teyzenin ve babanın yaptığı çeşitli hayvan kartları)... bunlarla da bayağı ilgilisin... kumaş kitabındaki hayvanlarla ilgili hergün farklı hikayeler uyduruyorum, gülerek dinliyorsun güleç oğlumcum :)
Son günlerde bizi özellikle de beni izlemen çok arttı... oyun halısında ya da babanın kucağındayken Beni gördüğün anda izlemeye başlıyorsun... oyun halındayken izlediğinde odadan çıkarsan geri geldiğimde hala kapıya bakarken görüyorum...

Babasının Paşası, benim Aslan Parçam, teyzesinin Çınarikosu, İpek Böcüğümün Çııısı, seni çok seviyoruz...

2 Nisan 2012 Pazartesi

HOŞGELDİN MUCİZEM

Oğlumcum,

Hamile kalmam, senin varlığından haberdar olmam tamamen mucizeydi tatlım...
daha önce yaşadıklarım (ilerde bunları sana anlatırım) yüzünden varlığına bir türlü inanamadım... Hatta inanamadık...Bütün ailen olarak çok sevinsek de aksilik olabileceği, sana birşey olabileceği korkusu hep içimizde bir köşede gizli kaldı, kimse bu konuda konuşmak istemedi... Ve hiçbir aksilik olmadan geldin katıldın hayatımıza EVİMİZİN NEŞESİ oldun :)
Doğmak istediğin tarihi ve saati sen seçtin... 37 hafta 2 günlükken doğmak istediğinin sinyallerini verdin ama ben sancımın başladığını anlamadım... Ne olur ne olmaz diye kalkıp gittik hastaneye ve allahtan gitmişiz, sen yanımıza gelmek istiyormuşsun... 1 Nisan 2012 saat 21:37 de ailemize katıldın....
İyi ki geldin, iyi ki bizi seçtin...
Seni çok seviyoruz oğlumcum...