4 Mart 2013 Pazartesi

Bu dünyada geçen onbirinci ay!

Oğlumcum 11 aylık oldu bile...
Zaman çok hızlı geçiyor ve Çınar çok hızlı büyüyor. 
Çınar dokuz buçuk aylık olduğundan beri ayağa kendi başına kalkabiliyor, sıralıyor ve bir iki adım kendi kendine atabiliyordu. Şuanda hala yürümeye başlamadı, kendine güveni iyice geldi. Duvarlara tutunarak odadan odaya gidebiliyor, rafından oynamak istediği oyuncaklarını alıp oynayıp yerine koyabiliyor. Hatta boyunun yetmediği yerlerde almak istediği birşey varsa da tırmanmaya çalışıyor... 
Anne, Daddy ve Dede yi çok net ayırt ederek söylüyor. Tabii canı isteyince :) Sesleri çok iyi taklit ediyor. Yeşil, dütdüt, aydede, top, kuş, geldim kelimelerini söyleyince hemen taklit edip söylemeye çalışıyor.
Dişi Şubat ayının başında çıktı. Üç aylıktan beri diş çıkarma ile ilgili bütün belirtileri yaşamamıza rağmen ancak on buçuk aylıkken ilk dişimizi çıkarttık :) Hemen dişbuğdayı hazırlıkları başladı ama ancak 11 aylıkken yapabildik partimizi. Doğum gününe çok yakın tarih diye yapmamayı düşündük ama sonra vazgeçip yaptık partimizi :) Parti detayları gelecek yazıda :)
Artık oyuncaklarıyla daha anlamlı oynamaya başladı. Mesela halka dizmeyi eskiden sadece halkaları ağzına sokmak olarak yapıyordu ama şimdi dizmeye çalışıyor. Kendi oyun kuruyor, en sevdiği de CEEE yapmak ve bunun bizim tarafımızdan farkedilmesi... Mutluluğu gözlerinden fışkırıyor... 
Parmak besinlerle kendi kendine yemek oğlumcum için çok büyük keyif... Bir de tabaktaki bütün yiyecekleri ağzına doldurmasa çok sevineceğim...
İlk defa hastalandık ve Bronşiolit olduk. Şimdiye kadar ufak tefek hastalanmalar olurdu ama ilaçsız bol ıhlamur, bol meyva atlatırdık, doktora bile gitmeye gerek kalmazdı. Ama bu sefer 3 gece üstüste nefes alamadı ve biz de resmen alamadık. Tabii sabah soluğu hastanede aldık. adrenalinli buhar, soğuk buhar ve ventolin verildikten sonra gene rahatlayamayınca kortizonlu bir iğne de olması gerekti bebeğimin... 3 gün boyunca buhar işlemleri yapıldı ve sonunda iyileşmeye başladı. Neredeyse 1 hafta boyunca geceleri cam açık, yoğun buharla soğuk odada oğlumuzun nefesini dinleyerek uyuduk. Sonrasında gene yoğun bir ıhlamur, ıhlamurlu muhallebi, bol su ve meyva takviyeleriyle şükür oğlumcum iyileşti. Çocuklar hasta olmasın lütfen insan kahroluyor...
Çınar 10 aylık olduğunda işe başladım ve aslında bu duruma Çınar' önceden de hazırladığım için ters bir tepki vermiyordu. Ama bu hastalık zamanında tamamen bana yapışık yaşamayı talep eder bir çocuk oldu. Sabahları uyandığında beni görmüyorsa bütün evi dolaşıp odalarda beni arıyor. Evdeysem beni bulunca çığlık atarak gülüyor ve sarılıyor dünya tatlısı oğlumcum :) Genelde sabahları ben evden çıkarken bakıcısının kucağında el sallayarak uğurluyor beni, akşam eve gelince sevinçten ne yapacağını şaşırıp bir babasına bir bana gelip özlem gidermeye çalışıyor.
Başka çocuklarla oyunlar oynamaya da başladık... onların oyuncaklarını alıyor ve geri vermek istiyor, böyle bir oyun kuruyor aklınca :) 
Bakıcımızı TV izlettirme huyundan vazgeçiremedim ve Çınar ilgisini çekince kitlenip kalıyor. Maalesef bu hoşuma gitmiyor... 
Arkadaşımın oğlunu ıpad de bir oyun oynarken görüp hayvanların dokununca değiştiğini keşfetti ve o minnacık dolma parmaklarıyla bunu yapmaya başladı :) Kuzum teknolojiye pek meraklı :) tabii bunun kötü yanı da öğrendikten sonra sürekli telefonları alıp oynamak istiyor, telefonu onun göremeyeceği bir yerde bırakmak bir çözüm sayılabilir bence...

Güleryüzlü, şarkı söylemeyi ve dinlemeyi seven, taklitçi papağan, sevgisini göstermeye bayılan, yemek yemeyi çok seven, oyun oynamayı bilen, istediğini çok güzel anlatan, sosyal mutlu bebeğim; iyi ki varsın herşeyim OĞLUMCUM...

0 yorum:

Yorum Gönder