20 Eylül 2012 Perşembe

Melek Bebek Olsun Diye...

Çınar gerçekten bir melek bebek!!!

Hamileliğimde okuduğum kitaplar ve İpek Böcüğüm büyürken ablamın yaptıkları sayesinde edindiğim bilgilerle bebeğim sakin ve huzurlu olsun diye çok uğraştım...
İlk önce müzik dinleyebildiğim heryerde Mama Africa ve klasik müzik özellikle de Mozart ve Bach dinledim... Akşamları saat 21:00 itibari ile bebeğime kulaklıklar ile gene müzik dinlettim. Araştırmalarıma göre bebeğimin zihin gelişimi için en faydalı olan klasik müzikler Mozart ve Bach...
Bunun sonucu olarak da Çınar doğduğundan beri 21:00 - 21:30 arası gece uykusuna yatıyor. Doğduğundan beri de her uyku vaktinde özellikle geceleri hamileyken dinlediğim müzikleri dinliyor ve de çok keyif aldığı belli...

Banyoyu sevmesi için de bir rutin izledim... Öncelikle banyo zamanı için eğlencelibir kaç şarkı söyledim, içlerinden Çınar'ın eğlendiğini belli ettiği şarkıyı rutin banyo şarkımız yaptım... Çınar yeni doğduğu zamanlar facebookta paylaşılan bir banyo videosundan esinlenerek suyu yüzünde yavaş yavaş gezdirdim ve çok sakinleşip huzurlu olduğunu gördüm. Suyu onu ürkütmeyecek şekilde sakin sakin dökerken şarkımızı sürekli söyledim. Banyo bitince suyun içinde 5 dakika kadar yatırarak beklettim ki, sadece hızla yıkanıp çıkmayı değil keyif almayı da öğrensin diye...
Şuanda 5 ay 2 hafta 4 günlük ve banyo şarkımızı söylediğimde kahkahalarla gülmeye başlıyor ve bugüne kadar hiç ağlayarak banyo yapmadık...

Her zaman Çınar'ı anlamaya çalıştım... Hareketlerini gözlemleyip ne isteyip istemediğini anlamaya çalıştım. İstemediği şeyleri yapması için zorlamayıp zamana bıraktım.
Mesela daha Çınar 2 aylıkken gittiğim uyku eğitimi seminerinde edindiğim bilgileri Çınar 3 ayını doldurunca uygulamak istedim. Gündüz yatağına bırakıp kendi kendine uyuması için uğraştım. Ama olmadı. 1 saat uğraştım uyumadı daha agresif oldu. Kucakladım ona herzaman yanında olduğumu, istemediği sürece ayrı yatmayacağımızı ve istediği zaman kucağıma alacağımı anlattım.. Çok değil ertesi gece, hergece emzirirken uyuyakalan oğlumcum, emzirme bitince kucağımda çok ağladı ve koltuğa yatırınca sakinleşti, elimi tuttu ve uyudu meleğim benim... Birkaç gece kendi kendine uyuduktan sonra bir gece de ben yanına yatınca uyandı ve tekrar uyumak bilmedi... Yatağına yatırıp acaba yanlız mı yatmak istiyor diye düşündüm ve bingo!!! Oğlumcum 3 ay 1 haftalıkken kendi yatağında ve kendi kendine uyumaya başladı...
Bebekler düzen sever ve düzenleri bozulunca her birey gibi şaşırırlar. Uykusu ve banyosu benim için herzaman önemli oldu. Misafirlikteyken bile oğlumu mutlaka yıkadım ve uyuku saatini geçirmeden yatırdım... Malum bebekler için düzenli uyku mutluluk kaynağı...

Hergün mutlaka oğlumu dışarı çıkartıp hava aldırdım. Beraber yürüyüşler yaptık...

Ekbesinlere 5 aylıkken başladık. Anne sütü kabızlığı vardı, armut, kayısı ve kabak ile başladık. Gene babağimi dinleyerek, istemediğinde zorlamayarak ve kesinlikle bunu sever bunu sevmez yer  yemez diye düşünmeden tamamen nötr düşüncelerle besinleri verdim... Sonuç armut, kayısı, kabak, havuc, yoğurt, elma şimdiye kadar verdiklerim ve yemediği yok benim bebeğimin...

Çınar'ım mutlu, sağlıklı, iletişim kurabilen bir bebek... Mutlaka kendi yapısında melek bebek olmak için birşeyler vardı ama benim payımın da hiç olmadığını kesinlikle düşünmüyorum. Özünde bebeğinizi ne kadar anlar ve isteklerine cevap verirseniz bebeğiniz de size o kadar anlayışlı olur bence...



19 Eylül 2012 Çarşamba

Endişe bulutu...

Lise zamanlarından beri İstiklal Caddesine gidip dolaşma, oralarda vakit geçirme fikrinden hep ürkmüşümdür... Oranın kalabalığı, insanların birbirine yolvermemesi, aralardan derelerden yürümek, hele ki acelem varsa... Hep kaçmışımdır... Mümkün olduğunca gideceğim yere en yakın otoparka araba park edilir, mümkün olduğunca kısa mesafe yürünür.

Gel gör ki kader Taksim'de çalışmamı uygun gördü, tabii ben gene de mümkün olduğunca kaçtım İstiklal'den...

Bugün zorunlu olarak İstiklal'de yürüdüm... Neredeyse 6 aydır adım bile atmamıştım... Ama ülkece son günlerde yaşadığımız patlama, tecavüz, saldırı gibi haberler beni o kadar germiş ki anlatamam...
Herkese potansiyel tecavüzcü, canlı bomba muamelesi yaparak, insanlardan kaçarak (tabii malum kalabalığından ne kadar mükünse) yürüdüm... Kocamla oğlumcum da benim yanıma geleceklerdi, tabii ben o gerginlikle eşime 50 kere "dikkatli ol" diye tembihleyip 50 kere de aramışımdır herhalde...
Anne olunca annelerimizi anlamak böyle birşey demek ki...

Oğlumcum ve İpek böceğim başta olmak üzere bütün miniklerimizin gelecekleri hakkında öyle bir endişe bulutu var ki etrafımda, bazen nefes alamıyorum...

Arkadaşlık konusunda ben çok şanslıydım... En kötü günlerimi paylaşabileceğim, dostum diyebileceğim arkadaşlıklarım var... Çınar ve İpek te en az bizim kadar şanslı olur umarım...

Her şehit haberinde oğluma sımsıkı sarılıyorum ve onun kaybını yaşamamak için dua ediyorum. Hiçbir anne evlat acısı yaşamasın artık!!!

Allahım bütün miniklerimizin karşısına iyi insanlar çıkarsın inşallah... Çocuklarımızın mutlu bir ülkede, mutlu bir hayat sürmesi mümkün olur umarım...

1 Eylül 2012 Cumartesi

5. AY

OĞLUMCUMMM,
Evet bugün tam 5 aylık oldun :) Ve biz bu 5 ay boyunca hergün kimbilir kaç kere Allaha şükrettik seni bize verdiği için... Ve de kimbilir kaç kere sen bizi seçtiğin için şükrettik ve sana teşekkür ettik...

5. ay içerisinde olan değişikliklerini sıralıyalım; ayaklarını iyice keşfettin, tutuyorsun, üstündeki örtüyü atmak için kullanıyorsun, bizi uyandırmak için kullanıyorsun :)
İyice dillendin, kendince sürekli birşeyler anlatıp duruyorsun...
Oturmaya çalışıyorsun, ellerinden tutunca önce oturup hemen arkasından ayağakalkmaya çalışıyorsun, çok ta güzel basıyorsun poğaçalarını :) koltuğuna koyunca gayet keyifli oturuyorsun...
Oyun halındaki maymun ve filim fonksiyonlarını keşfettin... Maymuna vurunca ses çıktığını, fili çekince ses çıktığını öğrendin... Bir de dino var ona da vurup ses çıkartıyorsun...
Boyun uzadığı için seni artık küvetinde değil de banyo küvetinde yıkıyoruz...


Bazen kendine kendine uyumak istiyorsun, bazen de yanına yatmamızı ve pışpışlamamızı istiyorsun... Nerede yatmak istediğini, ne tarafa dönmek istediğini ve bizi yanında isteyip istemediğini çok güzel anlatıyorsun :) Çok uykun geldiğinde hiç konfor aramadan her yerde uyuyabiliyorsun :)
Gece uykuların gayet güzel... Doğduğundan beri bu beni çok mutlu ediyor. Hele son zamanlarda sabah 6:00 6:30 gibi uyanıyorsun emzirdikten sonra bir daha uyuyup 8:30 9:00 gibi kalkıyorsun... bu nazar boncuğu isteyen, her annenin hayalini kurduğu bir uyku düzeni :) Teşekkür ederim oğlumcum...

Hamileyken sana sürekli klasik müzik ve teyzenin İpek'e dinlettiği Mama Afrika ninnilerini dinlettim, şimdi de bunları çok seviyorsun. Dinlerken sakinleşip uyuyorsun :) Ayrıca Sertab Erener'in Dım Dım şarkısı ile Fış Fış Kayıkçıyı çok seviyorsun ve bunlarda dans etmeye bayılıyorsun :)

Hep en az bu kadar neşeli olursun inşallah Aslan Parçam :)